28 May 2014

Montaj, Dublaj bir Senaryo



10 Temmuz, Perşembe: ABD Merkez Bankası (FED) tahvil alımlarının yıl sonuna kadar tümüyle durdurulacağını açıkladı. Bir aylık ABD doları LIBOR oranı 100 baz puan yükselerek %1,15 oldu. 10 ve 30 yıllık ABD Hazine tahvillerinin getirileri, sırasıyla, %3 ve ve %3,9'a yükseldi.

11 Temmuz, Cuma: İstanbul Borsası güne %4 kayıpla başladı. Seans sonuna doğru kayıp %7'ye yaklaştı. Serbest piyasada ABD doları 2,48 TL'ye, avro 3,40 TL'ye yükseldi.

14 Temmuz, Pazartesi: Borsadaki kayıplar devam ediyor. Merkez Bankası'ndan akşam saatlarında yapılan açıklamaya göre iki gün içinde Türkiye'den çıkan döviz tutarı 4 milyar dolara yaklaştı.

15 Temmuz, Salı: Öğle saatlarında bir aylık LIBOR'un %1,47'ye yükselmesi üzerine olağanüstü toplanan Para Politikası Kurulu, piyasa yapıcısı bankalara repo yoluyla tanınan borçlanma faiz oranını %14'e, Merkez Bankası borçlanma faiz oranını %10'a yükseltti.

16 Temmuz, Çarşamba: Hazine'nin dolar ve avro cinsinden ihraç ettiği tahvillerin dış piyasalardaki fiyatları düşerken Hazine Müsteşarlığı, Mayıs ayı ortalarında yabancıların elinde bulunan 112 milyar dolar tutarındaki hisse senedi ve devlet iç borçlanma senetlerinin tutarının 104 milyar dolara gerilediğini açıkladı.

Bu açıklamanın hemen ardından Merkez Bankası bir gün içinde 11 milyar doların daha yurtdışına çıkarıldığını fakat döviz rezervlerinin güçlü olması nedeniyle faizlerde herhangi bir artış yapılmayacağını, piyasa kuru üzerinden talep edilen miktarda dolar ve avro satılacağını duyurdu.

17 Temmuz, Perşembe: Dört büyük mevduat bankası yeni faiz oranları açıkladı. Buna göre, bir aylık mevduat faiz oranı %14-%16, kredi faiz oranı ise %26-%28 oldu. Döviz kurları artmaya devam etti.

Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurulu (BDDK), bankaları soğukkanlı davranmaya çağırdı ve yeni açılacak ipotekli konut kredilerinde peşinat tutarının yükseltilmesinin sağlıklı bir gelişme olacağını duyurdu. İnşaat şirketleri ve gayrımenkul yatırım ortaklıkları konut satışlarındaki peşinat/özkaynak artırımının sektörü olumsuz yönde etkileyeceğini; bir bölüm satışlarını zaten kendi imkanlarıyla finanse ettiklerini, bankaların peşinatı artırması durumunda bu finansmanı daha da artırabileceklerini açıkladı.

Merkez Bankası, akşam saatlerinde, 10 Temmuz'dan bu yana yurtdışına çıkarılan döviz tutarının 21 milyar dolara yaklaştığını; buna rağmen alıcılardan gelen tüm taleplerin anında ve eksiksiz karşılandığını ve karşılanmaya devam edeceğini duyurdu.

Başbakan bir televizyon kanalına verdiği röportajda, Merkez Bankası'nın faizleri düşürmesi gerektiğini, döviz rezervlerinin her türlü durumda ülke için yeterli düzeyde olduğunu söyledi.

18 Temmuz, Cuma: IMF ve bazı uluslararası finans kuruluşları, Türkiye'de faizlerin yükselmemesi halinde döviz çıkışlarının devam etmesinin kaçınılmaz olduğunu, çıkışların bu hızla sürmesi durumunda Türkiye'nin yakın gelecekte kısa vadeli dış yükümlülüklerini karşılayamaz hale geleceğini iddia etti.

Başbakan tüm televizyon kanallarında canlı olarak yayımlanan basın toplantısında, bazı olumsuz gelişmelerden dolayı ortaya çıkan rahatsızlıklar dışında ekonominin herhangi bir kaygıya yer vermeyecek kadar düzgün işlediğini, bankacılık ve inşaat sektörünün gayet sağlam olduğunu söyledi.

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları, Türkiye'deki bankaların yatırım veya satış amaçlı olarak ellerinde tuttukları devlet iç borçlanma senetlerinin piyasa değerlerindeki büyük düşüşe dikkat çekerek bu senetlerin risk ağırlıklarının bankalar tarafından hala “sıfır” olarak kabul edildiğini, halbuki risk ağırlığının ülke riski düzeyinde değerlendirilmesi halinde bir çok bankanın sermaye yeterliği rasyosunun kabul edilebilir düzeyin çok altına düşeceğini iddia etti.

21 Temmuz, Pazartesi: Merkez Bankası sabah saatlerinde yaptığı açıklamayla faiz oranlarının 1000 baz puan artırıldığını duyurdu. Bu açıklama üzerine döviz kurlarındaki artış eğilimi durdu. Ticari bankalar yeni mevduat ve kredi faizlerini Merkez Bankası'na paralel olarak yükselttiklerini duyurdular.

İnşaat şirketleri ve gayrımenkul yatırım ortaklıkları, faiz artırımının intihar demek olduğunu, bu denli yüksek faizlerle konut kredisi kullanımının duracağını, sektörün büyümesindeki ivmenin kesileceğini iddia ederek faiz oranları makul düzeylere ininceye kadar yeni projelere başlamayacakları gibi, devam etmekte olan projeleri de durduracaklarını açıkladılar.

Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi (TBBRM), son bir hafta içinde ipotekli konut kredisi kullanımında %21'lik bir azalma olduğunu, buna karşılık konut kredisi taksitlerinin ödenmesinde temerrüd oranının kaygı verecek biçimde arttığını duyurdu.

22 Temmuz, Salı: Altı büyük inşaat şirketi gazetelere verdikleri tam sayfa ilanlarda, ellerinde bulunan konutları almak isteyenlere banka kredisi kullanmamalarını tavsiye ederek, tüm satışlarını kendilerinin %10 peşinat ve faizsiz 10 yıl vade ile finanse edeceklerini açıkladılar.

Başbakan, Merkez Bankası'nın ve ticari bankaların faiz artırmalarını şiddetle eleştirdi. Faizler artmadan da döviz kurlarındaki artışın ve yurtdışına döviz çıkışının engellenebileceğini, tarihte bunun örnekleri olduğunu söyledi.

Hemen ardından döviz kurları tekrar yükselişe geçti ve Merkez Bankası üç işgünü boyunca döviz satmayacağını duyurdu.

23 Temmuz, Çarşamba: Türkiye'nin kredi notu iki derece birden düşürüldü. Başbakan, ülkenin “uluslararası bir komplo” ile karşıkarşıya olduğunu söyledi.

Ticari bankalar, ipotekli konut kredilerini durdurduklarını açıkladı.

24 Temmuz, Perşembe: Serbest piyasada dolar 4 TL, avro 5,5 TL üzerinden işlem gördü. Merkez Bankası, döviz çıkışlarının yavaşlamakla birlikte devam ettiğini iki hafta içinde 38 milyar dolara yaklaştığını açıkladı.

Tüketici hakları kuruluşları, bankaları açgözlülükle suçlayarak bu koşullarda konut kredisi taksitlerinin ödenmesinin imkansız hale geldiğini iddia etti. Bankalar, kredi sözleşmelerindeki koşulların gayet açık olduğunu, taksitlerin ödenmemesi durumunda ipoteğin nakde çevrilmesi konusunda hiçbir yasal engel olmadığını duyurdular.

25 Temmuz, Cuma: IMF, Türkiye'de yeni faiz artırımlarının kaçınılmaz olduğunu, Merkez Bankası'nın vakit kaybetmeden bu yakıcı soruna çare bulması gerektiğini açıkladı.

4 Ağustos, Pazartesi: İki büyük inşaat şirketi “alacaklılara karşı korunma ve iflas erteleme” talebiyle Ticaret Mahkemesi'ne başvurdu, her iki başvuru da reddedildi.

12 Ağustos, Salı: BDDK, bankalara çağırıda bulunarak konut kredileri taksitlerinin ödenmesinde yaşanan aksaklıkların önemli bir sorun olduğunu fakat bankaların zorlayıcı önlemler alması halinde durumun daha da vahimleşebileceğini hatırlattı.

14 Ağustos, Perşembe: Bir hafta içinde eski konut fiyatları %4,3, yeni konut fiyatları %3,7 düştü. Üç büyük inşaat şirketi daha “iflas erteleme” talebinde bulundu. Bu şirketlerin yüksek tutarda kredi aldıkları iki ticari banka Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu denetimine alındı.

15 Ağustos, Cuma: TBBRM, geri ödenmeyen konut kredisi taksitlerinin toplam konut kredisi tutarının %11'ine ulaştığını açıkladı.

Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı, bir haber televizyonu kanalında yaptığı konuşmada Merkez Bankası rezervlerinin kritik düzeyde olduğunu, bunun sorumlusunun döviz çıkışlarını önleyemediği için Merkez Bankası olduğunu söyledi. Merkez Bankası Başkanı istifa etti.

18 Ağustos, Pazartesi: İki büyük bankanın yurtdışından almış olduğu kısa vadeli kredinin vadesinde ödenemediğinin açıklanmasının ardından, yurtdışındaki dört banka konsorsiyumu Türkiye'deki bankalara açmış oldukları kredilerin geri dönmesinden umutlu olmadıklarını duyurdular.

.
.
.

8 Eylül, Pazartesi: Bazı bankalar, ödenmesinde güçlük çekilen konut kredilerini tahsil edebilmek için kredi konusu konutları satışa çıkarmaya hazırlandıklarını açıkladılar. İnşaat sektörü sözcüleri, bankalar bu yola giderse konut arzının artacağını ve zaten düşük düzeyde seyreden konut fiyatlarınn daha da düşeceğini söyleyerek bankaları serinkanlı davranmaya çağırdı.

.
.
.

14 Ekim, Salı: Başbakan Yardımcısı ve hükümet sözcüsü, bakanlar kurulu toplantısından sonra basına açıklama yaparken ağlayarak: “ Muhalefetin 12 yılda yapamadığını FED 12 günde yaptı” dedi.


........................................

Okuyucu, 10 Temmuz, Perşembe günü yapılan FED açıklaması yerine, “Rusya, Ukrayna'yı ilhak etti”, “ABD, Küba ve Venezuela'ya asker çıkardı” veya benzeri bir ibare koyabilir.